Başlangıçta ihtiyacından fazlasına sahip olmak bir kazaydı. Şanslı olup etrafındaki yemeğe denk gelmek, gerekli olandan daha büyük bir av hayvanını öldürmek, veya basitçe başkalarından çalarak elde etmek. Fakat, anlık ihtiyacından daha fazlasına sahip olmayı besleyecek bir eğilimin yoktu. Besininin çoğu kolayca bozulabilen şeylerden oluşmakta; dayanıklı olan malzemelerin, mesela alet veya giysi, ise hareket halinde olduğunda sana yük olmaktaydı.
Buna ek olarak, fazlaca sahip olduğun her şey seni aynı zamanda bir hedefe çevirmekteydi, fazlalığın getirdiği bir risk vardı. Başkalarıyla takas yapmak çok da kolay değildi, senin istediğin ve karşılığında sende olan bir şeyi isteyecek birisini, ihtiyacın olduğunda bulmak oldukça zordu. Bu durum, başkalarının sende olup da ihtiyaç duydukları şeyleri senden çalmalarına, veya sana saldırarak zorla almalarına yol açmıstı.
Bu durum bizim gibi iki ayak üzerinde duran koca beyinli memeliler için hiç de iyi değildi. Dili icat ederek diğerlerine karmaşık şeyleri, o an ve o dakika gerçekleşmeyen şeyleri, ifade edebilmeye başladığimiz gibi, parayı da icat etmiş olduk. Para temelde, elimizde olan ve şu anda ihtiyacımız olmayan fazla şeyi saklayıp biriktirmemizi sağlayan bir alettir. Eğer diğerleri de bizimle aynı parayı kullanırsa, aramızda gelecekte de bu paranın işe yarayacağı konusunda anlaşabiliriz. Kendiliğinden gelişmeye başlayan şey: eğer bugün ihtiyacımdan biraz daha yiyecek elde edebilirsem, o fazlalığı para karşılığında bir başkasının yemesi için verebilirim. Böylelikle diğer kişi de yemek yemiş olur, ve belki de diğer hafta, hasta olup da ava çıkamazsam, elimdeki parayı yemeğe çevirebilir kendimi doyurabilirim.
Birikim yapmak belirli şekillerde mümkün olmuşsa da, paranın icadı onu aşırı üst seviyeye çıkardı. İnsanlar, başkalarının çok da iyi beceremediği belirli bir işte ustalaşmanin daha iyi bir hayata kalma stratejisi olabileceğini fark ettiler. Eğer her konuda iyi olmaya çalışıyorsan, başına bir şey geldiğinde (hastalık) veya koşullar çetinleştiğinde (yaman av hayvanları) ayvayı yersin. Bunun yanında, köyün en iyi şifacısı olabilirsen, ava çıkmak zorunda kalmadan, hizmetini para karşılığı sunarak, ihtiyacın olan yemeği satın alabilirsin.
Birikim yapabilmek bizi özelleşmeye itti. Ve özelleşmeyle birlikte, temel seviyeden ileri seviyeye geçtik. Özelleştigimiz işleri daha verimli yapmamızı sağlayacak yeni aletler ürettik, ve bu gelişmeler sayesinde ömrümüz arttı.
Sürekli daha iyi bir şekilde tekrar icat ettiğimiz aletlerden birisi paranın kendisi. Para bizim daha verimli şekilde alışveriş ve birikim yapmamızı sağladı. Bizim buraya gelmemize olanak sağladı. O halde, daha iyi bir para icat etmeye devam edebilirsek, kendimizi sürekli daha yükseklere de çekebilir, sürekli daha iyi duruma erişen hayatlara sahip olabiliriz.