Asch uyumluluk deneylerinde bir kişiyi yedi diğer sahte katılımcıyla bir odaya kapatmışlar. Tıpkı çember imza gibi, bir gerçek katılımcı pek çok başka sahte katılımcılarla bir arada. Ardından onlara üzerinde 3 tane, apaçık farklı uzunluklarda resmedilmiş, dikey doğruların bulunduğu bir resim göstererek sormuşlar: “Hangi doğru ilkiyle aynı uzunlukta, A, B veya C?”
Ortada açık seçik bir doğru cevap olmasına karşın, eğer sahte katılımcılar ilk olarak cevap verip kasten yanlış cevabı söylerlerse, gerçek katılımcının da bu yanlış cevaba uyarak yanıt vermesi her 3 seferden birinde gerçekleşmiştir.
Bu deneyler bizlerin topluluktaki genel kanıya boyun eğme eğiliminde olduğunu gösterir. Herkesten ayrı kalmaya çekiniriz. Bu deneyler gerçek katılımcıların yanlış cevaba kalpten inanarak söylediklerini de ortaya çıkarmıştır.
Bunun üzerinde bir düşün, ve eğer insanlar tamamen açık seçik bir parasal sisteme mahkum edildiklerinde onların nasıl davranabileceklerini hayal et. İşler hızlı bir şekilde kötüye gidecektir. Bizlerin doğru yanıta yönelmesi gerek, en popüler olanına değil.