Oyunumuza katılmak için taze yeni koinler isteyen her kişi onları madencilikle üretmek zorunda. Eğer madencilik yapmak istemiyorsan veya yapamıyorsan, elbette onları başkalarından da alabilirsin. Fakat, günün sonunda geriye doğru baktığında o koinlerin herbirini birisi madencilikle üretmiştir. Madencilik, oyunumuza yeni koinleri sokmanın tek yoludur.
Madencilikle üretimin işe yaraması için bilgisayarlara hesabı zor gelen bir matematik işlemine ihtiyacımız var. Bu işlemin diğer, yeni katılan bilgisayarlarla da paylaşılabilmesi gerek. Aksi durumda sadece oyunun başında koin yaratabildiğimiz bir para sistemine sahip olmuş oluruz. Böyle bir durum oyunun başındaki kişinin bütün paraya sahip olduğu, ve bu sebeple diğerlerinin katılmak istemediği bir oyun yaratır.
Monero’da bu soruna çözüm olarak konulan şey: çok büyük bir sayının bölünebildiği bir sayı bulup çözümün sonundaki sıfır sayısının belirli bir miktarda olup olmadığını sınamak. Buradaki en önemli şey, bu hesabın önceden belirli bir formülle kesin bir şekilde hesap edilemiyor olmasındır. Bilgisayar kaba kuvvetle her türlü sayıyı sırayla denemek ve bu koşulu sağlayan bir çözüm bulmakla uğraşmak zorundadır.
Gerçekte bu süreç çekiliş biletleri satın almaya benzer. Önceden kazanan sayının ne olduğunu tahmin edebilmek mümkün değildir, varsayımsal olarak her sayının kazanma şansı aynıdır. Fakat, kazanma şansını artırmak için deneyebileceğin şey olabildiğince fazla bilet satın almak olabilir. Harcanan iş kaniti sisteminde bu ya daha fazla sayıda bilgisayar kullanmak ya da daha güçlü bir bilgisayar kullanmak, ya da her ikisini aynı anda yapmaya karşılık gelir.
Aklında tutman gereken bir şey: madencilik sana para veren bir uğraşı olduğu için, bunu yaparken rekabetle karşılaşacaksın. Sonuç olarak kim para kazanmak istemez ki? Ama daha fazla kişinin madencilik yapması, veya başka bir deyişle, aynı ödül karşılığı için daha fazla bilgisayarın kapışması, veya daha fazla kişinin çekiliş bileti satın alması, senin kazanmanı da güçleştirmekte.